
Uyku hastalığına yakalanan adam bir gün uyudu ve tam 365 gün sonra uyandı. Uyandığında 3906 yılında yaşayan bir adamın vücudunda hayat bulmuştu. Yaşadıklarını kimseye anlatmayan Paul Amadeus Dienach’ın gizemini ise öğrencisinin bulduğu günlük gün yüzüne çıkardı.

Sınıfında daha sonra Yunan hükümeti içinde önemli bir kişi haline gelen Georgios Papachatzis adlı bir öğrenciyle iyi arkadaş oldu. 1924’te İsviçre’ye dönmek istediğinde Papachatzis’e kendi kişisel günlüğünü hediye etti. Bir yıllık komada gördüğü her şeyi bu günlükte yazmıştı. Dienach’ın Papachatzis’ten tek isteği, günlüğün içindeki bilgileri asla paylaşmamasıydı. Papachatzis günlüğü okumaya ve Fransızcadan Yunancaya çevirmeye başladı. 800 sayfada Dienach, komadayken bilincinin bedenini nasıl terk edip 3906 yılından itibaren bir kişinin vücuduna girdiğini anlatıyordu. Üstelik günlük boyunca Dienach, kendisinin bir yazar ya da çok fazla hayal gücü olan bir adam olmadığından bahsediyordu. Papachatzis, Dienach’ın istememesine rağmen kitabı 1972’de yayımladı.

UYUDUĞU EVREDE OLAN HER ŞEYİ ÖĞRENMİŞTİ
Daha da şaşırtıcı olanı, Andreas’ın vücudunu kontrol eden Dienach bilincinin 1921’den beri olan her şeyi öğrenmiş olmasıydı. Onun itirafına göre 20. ve 21. yüzyılın en büyük sorunları; dünya savaşları, doğaya saygı eksikliği, şiddetin bastırılması, aşırı tüketimin gezegeni yok edişiydi. Dienach’a göre şiddet ve yoksulluk tüm dünyaya yayılmıştı. İnsanlık, dünyanın aşırı nüfuslu olduğu bir noktaya ulaşmıştı ve Mars çoktan binlerce insan tarafından kolonize edilmişti. Ancak Mars’taki koloni, hepsini öldüren feci bir fenomen olarak yalnızca 60 yıl yaşadı.
3382 yılında, Alex Volky adında bir adam meditasyon yoluyla insan bilincinin gücüne yeni bir anlam kazandırdı. İnsanlar ruhlarının gerçek gücünün kilidini açtılar ve vücutlarındaki duygularını etkileyen kimyasalları kontrol etmek gibi inanılmaz şeyler yapmayı başarmışlardı. Kitapta yer alan bu bilgileri hiçbir değişim yapmadan yayına veren Papachatzis, kitapla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Hikayesinin gerçek özünü sağlam tutmaya çalıştım. Bu, hayata bakış açımı tamamen değiştiren Dienach’a olan borcumdu. Ne fazla ne eksik; tek amacım onu hepiniz için erişilebilir hale getirmekti, çünkü Dienach’ın deneyimi gerçekten gerçekse, bu kitap devrim niteliğinde bilgiler içeriyor. Dünyaya ve insanlığa bakışınızı kökten değiştirme potansiyeline sahip.”